top of page

“Kurban Edilen Yalnızca Hayvanlar Değildi”

  • Yazarın fotoğrafı: Ruhun Gölgesi
    Ruhun Gölgesi
  • 6 Haz
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 25 Ağu

Bugün bayram diyorlar.Ama benim içimde çalan bir yas var.Çünkü her bayramda, et reyonlarının soğukluğu, kanla dolan kasap torbaları, ve o torbaların içinde bir zamanlar gözleri olan canlar var. Ben bakamıyorum o yöne, çünkü ben hâlâ hissediyorum.
Bayramlar bazıları için birlik, neşe ve kavuşma. Ama benim için her Kurban Bayramı, bir ayrılığın, bir çığlığın, bir görmezden gelmenin tarihidir.
Sormak istiyorum:
Kimi sevindiriyoruz ve kimi yok sayıyoruz?
Bir anneyi mutlu etmek güzel elbet, ama hasta bir bedeni başka bedenlere taşımamak daha büyük bir sevgidir. Sevinç bulaşır…
Ama acı da bulaşır.
O yüzden ben bu sabah, anne sevgisini yaşatmanın en onurlu halini seçtim:
kendimi geri çekerek.
Tıpkı hayvanlar gibi…
Geri çekilme şansı olmayan, korku dolu gözlerle izleyen, anlamadığı bir kutlamanın kurbanı olan o varlıklar gibi…
İçim acıyor çünkü ben, o reyondaki etin sahibini tanıyorum.
Ben onu gözlerinden biliyorum.Ben onun acısını duyuyorum.
Ve ben...onunla birlikte kurban oluyorum.

Bir dileğim var:
Bir gün…
kurban edilen hayvanlar değil, içimizdeki kötülükler olsun.
Bir gün…
sevgi kan gibi akabilsin.
Ve bir gün…
market reyonlarında ruhsuz bedenler değil, etiketli şefkatler satılsın.
Bugün yazıyorum…
Belki sen bugün görmezsin.
Ama bir gün…
o hayvanın sesi senin kalbini bulacak.
Ve o zaman biz bu yazıyı birlikte okuyor olacağız.

M. Y.


“Kurban edilecek biri varsa hayvanlar değil, bu dünyada yaşanan adaletsizliklerdir.”

 
 
 

Yorumlar


bottom of page